2 Haziran 2014 Pazartesi

Tartıl(ma)sak!


Merhaba. :) Uzuun bir aradan sonra yine ben ;)
Kendimi bir bloger olarak zaten görmüyorum da iyi bir blog okuyucusu olduğumu düşünüyordum açıkçası. Gelin görün ki son 2-3 aydır okuduğum blogları da ihmal ettim malesef. :/ Geçen gün şöyle bir göz atayım ne var ne yok dedim de, gördüm ki bir çok blogun doğum günü yaklaşmış. :) İnsan ister istemez düşünüyor "Ben blogu ne zaman açmıştım acaba" diye. Cevap; 8 Temmuz. Yani 3 hafta sonra bu blog 1. yaşını tamamlamış oluyor da içi boş kalmış oluyor. :) E gönlüm el vermedi tabii. ;) Bir uçtan başlamak lazım dedim, o uç da Tartıl(ma)sak! serisi oldu. ;)

Bu ikinci Tartıl(ma)sak! yazım. Şuradaki ilk yazımda 13,1 kg vermek istediğimi söylemiştim. O köprünün altından çook sular aktı tabii. Kilo üzerine kilo aldım. :( 

Bugün itibariyle vermek istediğim kilo miktarı: 

                       19,2

Durumum içler acısı değil mi! :( Ama moral bozmak yok. Geldikleri kadar kolay olmasa da elbet giderler. Gidecekler. Gitmek zorundalar. :/
Yazmaya Tartıl(ma)sak! serisinden başlamamın bir sebebi de bu konunun günlük hayatımda da öncelik kazanması. ;) Geçen hafta spora başladım. Bundan sonra Salı-Perş-Cumartesi, haftada 3 gün spor günüm. :)

Şimdilik benden havadisler bu kadar. Yakın zamanda yeniden görüşeceğiz ama. ;)

Mutlu, huzurlu günler herkese. Keyifli Pazarlar.  ^.^

14 Nisan 2014 Pazartesi

Hesap Açtırdım :)

Selamlarr.. :)
Nasılsınız?
Ne kadar istikrarsız bir blog sahibi oldum ben değil mi :) Bir sürü bir sürü işler üzerine vakti iyi kullanamama bindi. Onun üzerine bir sürü bir sürü yolculuklar.. Derken geldik bu güne. Sizin için hediyeler ayırdım, 2 aydır bir köşede duruyor. Onları bile fotoğraflayamadım. :/ İnstagram kullanıyordum, o da hikaye oldu vs vs... Neyse, bu sefer döndüm gibi şeyler demem gerekiyor galiba ama diyemeyeceğim, zira şu sıralar da uyku sıkıntısı çekiyorum. Tamam tamam, başa sarıyorum. :)
Efenim, bendeniz çalışmaya başladım. :) Erken kalkmayı da unutmuş biri olarak şu sıralar oldukça zor duruyorum ayakta. :) Ama düzelecek düzelecek. ;)



Çalışmaya başladım dedim ya, işte hastanenin anlaşmalı olduğu bankadan bir maaş hesabı açtırmam gerekti malum. İşlemler cuma gününe denk geldi, ben de cuma öğleden sonra gittim Akbank'a. Maaş hesabı açtırmak istediğimi söyledim. İmzalar alındı. Kredi kartı istemediğim halde hastaneyle anlaşmalarının o şekilde olduğunu söylediler, kart başvurusu yapıldı. Ve hesabımın 3 gün içerisinde açılacağını söyleyip gönderdiler beni. O anda halledilmesi gereken bir iş olduğunun farkındayım ancak zaten cuma olmuş, adamlar tatil diye bekliyorlar, haftasonu da o hesap numarası benim bir işime yaramayacak diye önemsemedim, çıktım.
Pazartesi günü işe başladım. Bu arada da bekliyorum ki bankadan mesaj gelecek, hesabınız açılmıştır diye. Gelmedi. Mesai çıkışı bankaya gittim, "Başvurunuz genel müdürlükte onay sırasında bekliyor. Son 10 kişilik sırada" dendi bana!! "Genel müdürlüğe onaya mı gidiyor" dedim. "Evet, genel müdürlük bizim yoğunluğumuzu almak için böyle bir şey yaptı" dediler. Tek ayak üstünde 40 tane yalan yani. >:// Doğru olsa son 10 kişilik sırada olduğumu bilgisayara bakma ihtiyacı bile hissetmeden söyleyemezdi sanırım. :)) Ha bu arada, şube yoğun falan da değil. Şehirdeki en tenha şubeye gittim. Her daim içerisinde bir kaç müşteri dışında kimse olmaz, evin yan tarafında, oradan biliyorum. ;) Neyse efendim, dedim hesap numaramı almadan bir yere gitmiyorum. Çünkü belli yani, aradan 5 gün de geçse adamlar hesap falan açmayacaklar bana. 15-20 dk da başlarında dikildim öyle. Neyse, yarım saatten hesabımın açılacağını söylediler, annemler evde yemeğe bekliyorlar neticede, çıktım eve geldim. Aradan 2 saat geçti, mesaj falan gelmeyince genel çağrı merkezini aradım. Genel müdürlükten onay filan alınmadığını ve hesabımın da henüz açılmadığını teyit ettirdikten sonra şubeyi şikayet etmek istediğimi söyledim. Bağlandığım kişiye durumu anlattım, kapattık. Aslında benim şikayet etmek istediğim söyledikleri yalanlardı ama banka sadece hesabın açılmaması konusuna odaklandı tabii. Genel çağrı merkeziyle telefonu kapattıktan 5 dk sonra beni şubeden aradılar. Saat akşam 8 civarları. :) Hata maili aldıklarını, hesabımın 10 dk içerisinde açılacağını, ancak kimlik fotokopimde bazı yerlerin okunmadığını söylediler. Fotokopiyi kendileri çekmedi sanki! "Kimlik bilgilerimde eksik varsa hesap nasıl genel müdürlükte onay bekliyordu?" diye sordum. "Bilgilerde eksiklik olduğu için red cevabı geldi zaten" dediler!! Yalanlara devam yani, sanki postayla gönderdiler belgelerimi. >:// İstedikleri bilgileri verdim, 5 dk sonra hesabınız açılmıştır diye bilgi mesajı geldi ama 2 tane. :))) Beceriksizler 2 hesap açmışlar adıma. Pöff, uğraşmaya devam. :/

Ertesi gün genel çağrı merkezini aradım, bu tür hesap işlemleri için şubeye ulaşmam gerektiğini söyledi. Şubeyi aradığımda ise karşıma farklı bir bayan çıktı. Şubeden muhatap olduğum 3. kişi. Sesini ilk duyduğumda ümitlenmiştim, bu bayan işimi çabuk halleder, uğraştırmaz beni diye. Yanılmışım!! Adıma 2 hesap açıldığını birini iptal ettirmek istediğimi söyledim. Aldığım cevap "Bir ara şubeye geldiğinizde kapatırız" BİR ARA!!! >://  "Hanım efendi ben bu hesabın açılması için şubenize gelip başvuruda bulunmadım. Başvurusu bulunmayan bir hesap açmışsınız, kapattırabilmek için neden şubenize gelmem gereksin!!" "Zaten kullanmazsanız kendi kendine silinecektir" dedi bu sefer. Bankalarla ufak da olsa bir tecrübesi bulunan herkes başıboş hesap bırakmaması gerektiğini bilir. Ayrıca sıkıntı olmasa bile neden kullanmayacağım bir hesap bulunsun ki bir köşede. Hesap çöplüğü bence! :/ Ben ısrar edince kadın tekrar geldiğinizde kapatırız moduna döndü, en son dayanamadım patladım. "Hanım efendi ben sırf hesap açtırabilmek için cuma bir geldim şubenize pazartesi bir geldim, hesabı kapattırmak için kaç kere gelmem gerekiyor!!!" Neticede 8-17 işe gidiyorum, bir de her gün bankayla mı uğraşıcam?! Ben parlayınca kadın "Tamam hanım efendi, kapatıyoruz" dedi. Telefonu böylece kapattık ama benim içim rahat değil tabii. Konuşmayı öğleden önce yapmış olduğumuz halde öğleden sonra saat üçte benim hala 2 hesabım vardı. Anladım ki ben bu şubeyle hiç bir işimi halledemicem çünkü ağızlarından çıkan olumlu olumsuz her şey sizi başlarından savuşturmak için. Tekrar genel çağrı merkezini aradım, orada şans yüzüme güldü ve karşıma çıkan bayan saniyeler içerisinde hesaplardan birini kapattı, 2 kredi kartını da iptal etti ve her şey yoluna girdi.
Yani bir tek bana mı bu kadar ilginç geliyor bilmiyorum ama böyle banka şubeleri de olabiliyormuş! Şubeden 3 kişiyle muhatap oldum, 3 ü de işimi halledemedi! Ne hesap açmayı becerebiliyorlar ne de hesap kapatmayı! Merak ediyorum, acaba maaşımı vermeyi becerebilecekler mi!!! :)

Ah bir de kredi kartı mevzusu var tabii. En başta almak istemediğimi söyledim, hastaneyle anlaşmalarının bu şekilde olduğunu söylediler. Çalışma arkadaşlarımla konuşurken öğrendim ki istediği halde kredi kartı alamayanlar var. Adamlar bana 2 hesap açtıkları gibi ikisinden de kart çıkartmışlar. Hesaplardan birini kapattırırken iki kartı da iptal ettirdim. Konuştuğum bayan "Kartınıza 25 TL tanımlandı, yine de iptal ettirmek istiyor musunuz?" dedi. Evet dedim. 3 gün sonra yeniden bankadan aradılar. "Sıkıntı nedir? Neden iptal ettirdiniz kartınızı?" diye. İstemediğimi, zaten mecburiyetten başvurduğumu söyledim. Bu sefer kartıma 50TL tanımlandığını söylediler. :)) Yine de istemedim. Sebep sordular. "Başka bankanınkini mi kullanıyorsunuz?" dediler. "Evet" dedim. Kredi kartında aradığım özellikleri sordular. İlk aklıma geleni söyledim "Uçuş kartı kullanmak istiyorum" "Bizim de var uçuş kartımız, dilerseniz şimdi bu kartı kullanıp daha sonra uçuş kartına çevirebilirsiniz" dediler. O sırada pek müsait değildim, ayrıntı soramadım ama en başta kullanacağım kartı çıkartmak varken neden kartımı daha sonra değiştireyim ki?!


Edit: Yukarıdaki yazıyı 4 hafta önce yazıp taslaklara kaydetmişim. :) Şimdi devamını anlatayım. ;) Maaşımı çekmeye diye gittim bankaya. Atm kartımın da henüz gelmediğini söyledim. Daha önce benimle ilgilenen bayan tekrar ellerindeki kartlara baktı, henüz gelmediğini, müşteri hizmetlerini arayarak bilgi alabileceğimi söyledi. Peki dedim, çıktım. Hemen genel çağrı merkezini aradım. Bana kart başvurumun yapılmadığını söylediler!! Nasıl yani? dedim. Meğersem hesap açıldıktan sonra kart için de(banka kartı) ayrıca başvuru yapmak gerekiyormuş. "Peki, şimdi telefondan gerçekleştiremiyor muyuz bu başvuruyu?" dedim. "Hayır, imzanızın alınması gerekiyor şubeden" vs dedi. "E bir kitapçık dolusu imza vermiştim zaten!"  Neyse dedim, döndüm şubeye. Gittim aynı bayanın yanına, böyle böyle dedim, benim kart başvurum yapılmamış. Bu arada kart istememe gibi bir durum da yok. Hatta nereye göndereceklerini de konuşmuştuk hesap başvurusu yaparken. Direkt olarak bilgisayar üzerinden bir işlem yaptı ve "Tamam, başvurunuzu yaptım şu an" dedi. Ne imza ne başka bir şey. Demek ki neymiş, zaten imzasını aldığı başvuruyu yapmamış. >:/ Bu olaya da 20 gün oldu neredeyse. 10 günde elinize ulaşır denilen banka kartımdan da hala haber yok. Böyle banka şubesi mi olur Allah aşkına! Çalışma arkadaşlarımdan da o kadar çok kişinin anne kızlık soy ismi vs yanlış girilmiş ki! Neredeyse her hafta birisi bankanın mesaisine yetişebilmek için kendi mesaisinden izin alıp yanlış girilen bilgileri düzelttirmeye gidiyor. Hayır yani, bu şube hiç olmasaymış banka işlerimiz çok daha hızlı halledilebilirmiş. Ekstra bir şube daha hızlı işlem demek değilmiş!
Şu sıralar kendime kredi kartı çıkarttırmak istiyorum. Tercihen uçuş kartı. İki seçeneğe indirdim. Ya İş Bankasından Maximiles ya da Akbanktan Wings. Maaşım Akbanka yattığına göre kredi kartımı da oradan almam çok mantıklı. Ama söyleyin bana, bu kadar sıkıntılı bir şubeyle çalışırken ben nasıl bir de kredi kartı çıkartayım bu bankadan?! Büyük olasılıkla hiç alakamın olmadığı bir bankaya gidip hesap açtıracağım. Bireysel emekliliğe başvurmaya niyetliyim ki onun için de düşüncelerim aynı şekilde. Bankanın maksadı sadece maaş hesabını işletmek mi yoksa müşteri sayısını artırmak mı?! Eğer sadece maaş hesabı ise elimiz mahkum zaten yapacak bir şey yok. Ama eğer müşterileri bireysel olarak da değerliyse bence yeniden gözden geçirmeleri gereken şeyler var.

Uzun bir yazı oldu, farkındayım. Sonuna kadar sabırla okuduysanız teşekkür ederim. ;) Bu sefer hemen yayınlıyorum yazıyı ki daha da uzamasın. :) Yayınlamayı geciktirdikçe bankayla sorunlarım da artıyor. Çok dertliyim çook. :)) Hani neredeyse son 1 aylık banka muhabbetim üzerine 13 bölümlük dizi çekebilirim. :)))

Mutlu, huzurlu, sorunsuz günler. ;))


Not: Yanlış anlaşılma olmasın lütfen. Bankaya genel olarak bir kinim yok. Özellikle Genel Çağrı Merkezi gayet ilgili ve iş bitirici şekilde çalışıyor. Ancak çalıştığım şube hiç var olmaması gereken bir şube malesef. ;)

22 Kasım 2013 Cuma

My Boyfriend Does My Makeup (Michelle Phan)

Merhaba. :)
Nasılsınız? Benim şu anda yüzüm gülüyor, sebebi de aşağıdaki video. ;) Muhakkak duymuşsunuzdur youtube daki 'Erkek arkadaşım bana makyaj yaparsa' vs tarzındaki tagları. Açıkçası ben duymuştum ama hiç birini izlememiştim. Aşağıdaki video da az önce tesadüfen rastgeldi. [Sanırım güzel bir kanal keşfetmiş de oldum bu sayede. ^.^ Ve izleyici sayısına bakarsak kanalı en son ben duymuşum. :)) ] Çiftimiz birbirinden tatlı, birbirinden sempatik. ^.^ Özellikle erkeğin makyaj yaparken ki yüz ifadeleri çok eğlendirdi beni. :)) Benim bu konseptte izlediğim ilk ve tek video olduğu için ben çok eğlendim izlerken ve paylaşmak istedim. ;) İyi seyirler. :)

21 Kasım 2013 Perşembe

Best of Clinique Set

Merhaba. :)
Nasılsınız? :) Bir blogum var mı yok mu belli değil, farkındayım malesef. :( Ama bir süre daha böyle ecik! yapıp kaybolacağa benziyorum. :/
Neyse efenim, baktım alışveriş yazısından başka bir şey yazmaz olmuşum, araya sevdiğim bir seti sıkıştırayım dedim. :) Ben set şeklindeki alışverişleri her zaman sevmişimdir. Hem ilk kez alacağım bir ürünün seyahat boyunu almak işime geliyor hem de daha uygun fiyata daha çok ürün deneme şansım oluyor. :) Benim için harika oluyor yani. :) Bu seti de geçen sene eylül ayında almış idim. Boynerde Clinique'ten herhangi bir ürün alana 80-100 TL arasında bir fiyata satılıyordu. Aynı esnada bazı Clinique ürünlerinde de %50 indirim olunca, indirimli ürünlerden biri de çok merak ettiğim 'Pore Minimizer İnstant Perfector' olunca almak şart oldu tabii. ;)) Bu ürünler ayrıca benim Clinique'ten kullandığım ilk ürünler. ;) Fotoğraflarını yazın çekmiştim ancak tüm ürünler hakkında fikir edinmem bu zamanı buldu. :) Gelelim ürünlere;


Set 2 farklı büyüklükte şirin mi şirin makyaj çantasıyla geliyor. Evet itiraf ediyorum, bu seti almam da büyük etken bu makyaj çantaları. Ama sizce de çok şirin değiller mi? < 3 < 3
Setin içeriği şu şekilde;



Youth Surge Yaşlanma Karşıtı Bakım Kremi'ni ablama verdim bana uygun olmadığı için. 2 gün önce sordum, bitirmek üzereymiş. Cildinde kalıntı bırakmıyormuş. Hızlı emiliyormuş. Güzel nemlendiriyormuş. Ayrıca yağlı bir his de vermiyormuş. Edindiğim bilgiler bunlarmuşş. :D



Rinse-Off Makyaj Temizleyici, üst sağ tarafta görüldüğü gibi köpük formda bir makyaj temizleyici. Ciltteki her şeyi silip süpürüyor diyemesem de güzel temizliyor denebilir yine de. Nitekim Clinique de bu üründen sonra 3 aşamalı cilt temizliğinin atlanmadan uygulanması gerektiğini söylüyor. Bu ürünle makyajınızı temizledikten sonra cilt temizleme jeliniz ile de yüzünüzü bir kere daha yıkadığınızda evet, cildinizde kesinlikle bir şey kalmıyor. ;) Ama tam boyu benim tercih edebileceğim bir ürün değil açıkçası. Cildimi illa ki yıkama jelleriyle temizlemek isteyen ben makyaj temizliğinde tam tersi bir kişiliğe bürünüyorum. Fondötenimi yıkayarak çıkartmak bana göre değil kesinlikle. :/ Bu arada kokuya hassasiyeti olanlar da kokusundan rahatsız olabilir bu ürünün. Aslında sabunumsu, temizlik temalı bir kokusu var. Ancak o kokuya anında fondöten kokunuz da karıştığından dolayı sonuç pek hoş olmuyor bence. :) Ayrıca göz makyajımı bununla temizlemediğimi de söylemeliyim. ;)
Dramatically Different Nemlendirici Losyon, işte bu da yine cildime uygun olmadığı için diğer ablama vermeyi düşündüğüm bir üründü. [2 ablam var. :)] Ancak bir türlü vermek mümkün olmadı ve sonuç olarak mevsim değişiminde ben kullanmaya başladım bu ürünü ve hatta yarıladım. :) Güzel nemlendiren, kolay emilen, kokusu dokusu rahatsız etmeyen bir krem bence. ;) Tam boyunu dediğim gibi cildime uygun olmadığından tercih etmem. Ayrıca yanak bölgemde sivilceye sebep oldu gibi sanki. Ama cildim bol sivilceli bir kimliğe büründüğünden kesin olarak da suçlayamıyorum açıkçası. Bir de söylemeliyim ki 30 ml'lik bu ambalajı pompasız olduğundan dolayı kullanımı çok zor. :/
All About Eyes Göz Kremi, Bu ürün bu sette severek kullandığım ürünlerden biri. :) Önceleri göz altımda miliaya sebep olduğundan şüphelenmiş olsam da sonraları bu şüphemde haksız olduğumu gösterdi. ;) Düzenli kullanımda göz altı morluklarıma ciddi oranda faydası olduğunu gözlemledim. Nemlendirmesi benim göz çevrem için harikaydı. Kremi sürdükten sonra göz çevrem yumuş yumuş bir şey oluyordu, bayılıyordum. :) Şu anda SkinBlossom'ın kremini kullanıyorum, malesef onda böyle bir his yok. :( Peki niçin bu kremin tam boyunu almadım? 2  sebebi var. Birincisi 100 TL bu krem için yüksek bir fiyat bence. İkincisi ise göz kreminde öncelikli olarak aradığım göz altı şişliklerime iyi gelmesi. Malesef bu kremin o konuda hiç bir etkisi yok. :(



Geldik makyaj malzemelerine. :) Bu seti aldığıma mutlu olduğum ürünlerdir kendileri. ;)
High İmpact Maskara-Siyah, tek kelimeyle bayıldım kendisine. :) Kirpiklerimde de doğallığı seviyorum. Bu ürün nadir de olsa kirpik aşkım depreştiğinde günlük kullanabildiğim diğer zamanlarda düğünde, bayramda beni ihya eden bir ürün. İnternette okuduğum kadarıyla çoğu kişiye pek yeterli gelmiyor verdiği etki ancak benim için mükemmel. ;) Kirpiklerimi yapıştırmıyor. Verdiği dolgunluk, uzatma etkisinden bir tık fazla. Akmıyor, bulaşmıyor, dökülmüyor. Temizlerken sıkıntı çıkarmıyor. Tam boyunu elimin altından eksik etmek istemediğim bir maskara işte kendisi. < 3 ;)
Almost Lipstick-Black Honey, dediğim gibi doğallığı seviyorum. Dolayısıyla koyu renk rujlar da pek bana göre değil. Bu ruju ilk gördüğümde 'Bu rengi hayatta kullanamam!' dedim. Büyük konuşmamak lazımmış. :) Renk ambalajda durduğu kadar korkutucu durmuyor dudakta. Opak bir renk vermiyor zaten dudağa. Ancak yine de kahverengiye çalan bir bordo tona kavuşuyor dudaklarınız. Bu rujun sevmediğim tek özelliği, hatta nefret ettiğim özelliği kalıcılığı çok kötü. Rengine bayıldığım için tam boyunu arıyorum. [Hoş onu da bulamıyorum. :/ Ama şu an bu rujun tam boyunu içeren bir seti var Clinique'in, hatta aynı setin içerisinde seyahat boy High impact maskara da var. Onu almak istiyorum, bakalım.]


2 Far ve Allıktan oluşan Makyaj Paleti, Ah bu palete de bayılıyorum. < 3 < 3 Altın/dore renkleri zaten göz makyajında en sevdiğim renkler. Ve bu farın da muhteşem bir tonu var bence. Ne zaman bu ürünleri kullansam aynada daha güzel görüyorum kendimi. :)) Genellikle tüm göz kapağına soldaki rengi kullanıp mor tonu ile de gölge yapıyorum. Harikalar. Allık ise pigmentasyon olarak farlardan daha zayıf. Ama renk olarak aynı harikalığa sahip benim için. :) İçerisinde ışıltılar da mevcut. Rengi bordoya kaçan koyu bir gül kurusu. Olur da bir gün biterlerse farlardan altın tonu ve bu allık kesinlikle yenilemek isteyeceğim ürünler. ;) Aşağıda renklerini göstermeye çalıştım. Umarım başarılı olabilmişimdir. En soldaki renk allık, 2 parmak darbesi. Farlar tek parmak darbesi. En sağdaki ise Black Honey ruj. Ama onu kaç kere sürdüğümü hatırlamıyorum malesef.



Aşağıdaki ise bu seti indirimli alabilmek için %50 indirim ile 32,5 TL'ya satın aldığım gözenek küçültücü baz;


Makyaj altına uygulanarak gözenek görünümünü anlık olarak azaltmayı amaçlıyor bu ürün. Pudramsı bir krem formu var. Cildinize sürerken pudralaşıyor. Ki ben bu forma bayılıyorum. :) Cildinizde kadifemsi hoş bir doku bırakıyor. Cildimde herhangi bir irritasyona sebep olmadı. Peki gözenek görünümünü azaltmak adına işe yarıyor mu? Bence hayır. Ama internetten okuduğum kadarıyla seveni de var.

Özetle makyaj çantalarına bayıldığım, renkli makyaj ürünlerini iyi ki almışım dediğim, göz kremini denediğime memnun olduğum ancak bunlar haricinde 'Eh işte!' kıvamında ürünler benim için. ;) Pişman olmadım. :) Şimdilerde gözüm Chubby Stick 05 numaralı far, 01 numaralı intense ruj ve Black Honey Sette. :) Setten başlayarak hepsini çekmecemde görmeyi umuyorum bu yakınlarda. ^.^
Sizlerin alışveriş listelerinde neler var? ^.^
Mutlu günler. :)

9 Kasım 2013 Cumartesi

Ekim Alışverişleri

Merhaba. :)
Evet, geç kalmış bir yazı ama ancak yazabiliyorum malesef. [Bu arada blog sadece alışveriş yazısından ibaret oldu sanki, istediğim bu değildi. :( Bir kaç aya düzelteceğim umarım. ;) ] 
Neyse, konumuza dönelim. :) Efenim artık aylık olarak yayınlayacağım inş küçük alışverişlerimi. ;)


Sivilcelerim için geçtiğimiz hazirandan bu yana La Roche-Posay'in Effaclar Duo kremini kullanıyorum. Yazın tüm cildime sürüyordum ancak şu anda verdiği nem cildime yeterli gelmiyor. Ben de lokal olarak kullanmaya devam ediyorum. ;) İlk tüpüm bitmeye yaklaşırken ablam dermoeczanem'den bir sipariş verecek oldu. Ben de onun siparişinin yanına kattım yedeğimi. ;) Ancak benim elimdeki zannettiğim kadar bile dayanmadı, kullanmaya başladım bile fotoğrafta gördüğünüzü. ^.^


Mac'den far paleti oluşturmak istiyorum. [Ne kadar sık duyduğumuz bir cümle değil mi? :) ] Yani elimin altında her rengini kendim seçeceğim, her rengini aşkla kullanabileceğim bir far paletim olması fikri çok cazip geliyor. ;) Yukarıda gördükleriniz de bu yolda attığım ilk adımlar. ;) Aslında Eylül sonunda ablamlar USA'ye gittiğinde almışlardı bunu bana ama paketinden çıkartmaya ancak kıyabildim. :) Bir de ablam paletin iç kısmını almayı unutmuş ne yazık ki onu buradan almam gerekiyor. :( Bu çok mu kötü bir şey ki derseniz tabii ki hayır ama 2 dolarlık ürünü 20 TL vererek alacak olmak birazcık can yakıyor itiraf etmeliyim. :) Bir de online stoklarında rastlayamıyorum malesef. :/ Far ise 'Sumptuous Olive' rengi. ;) Almak istediğim farlar listesine en son girmiş ve direkt ilk sıraya yerleşmiş kabaca altın ışıltılı bir yeşil tonu diyebileceğimiz muhteşem bir renge sahip. Rengine bayılldımm. < 3 Ancak internette dikkatimi çektiği kadarıyla bendeki biraz pigment yoksunu. Mağazaya gidebilirsem oradakiyle karşılaştırmam lazım. ;)


Yukarıdakiler de Watsons'ın 29 Ekim indirimi bahanesiyle aldıklarım. Kalabalık görünüyor ama aslında fazla bir şey yok. Diş macunlarında %40 indirim vardı. Birini kendime birini annemlere aldım. Evde ihtiyaç zaten. ;) Şu anda John Frida'nın ısıya karşı koruyucu serumunu kullanıyorum. Bitmek üzere kendisi. Sonrasında Gliss denemek istiyordum. %50 indirime girdiğini görünce aldım. Otacı şampuan (normal/yağlı saçlar için), şu anda Giovanni kullanıyorum ancak ne yazık ki saçlarım sevmedi onu. Alışveriş yaparken tesadüf eseri otacıya gözüm takıldı ve denemek istedim. Üzerinde düşünülmüş bir alışveriş değil yani. ;) seyahat şişeleri ihtiyaçtandı ancak bence tanesi 4,75 TL'ya çok pahalı. Yine de dediğim gibi ihtiyacım olduğundan aldım. Garnier makyaj temizleme mendilleri ise kasada 5TL idi. Her daim kullanmasam da bazen çok işime geldiğinden bu tarz mendilleri bulunduruyorum elimin altında.


Bir de yukarıda gördüğünüz MAC Illustrated koleksiyonundan 5'li fırça seti var. ^.^ Kendileri benim ilk MAC fırçalarım olmakla birlikte seyahat boy oluşları pek de içime sinmedi sanki. ;) İçinde 168SE, 266SE, 219SE, 287SE ve 224SE bulunuyor. İstediğim fırçalar tek bir sette toplanmış bir de çantası çokk sempatik tasarlanmış olunca <3 almamazlık edemedim. ;) 1ekimde almıştım kendilerini, aslında sevgili Marjo'nun maskara hediyesini de kazanmış olmam lazım ama bakalım, daha ses seda yok. Bekliyorum. ^.^


Hmm az daha Bayram alışverişimi eklemeyi unutuyordum listeye. Sanırım onlar ayrı bir kategori benim için. :)) Şuradan ulaşabilirsiniz bayram alışverişime de. ;)


Abartmış mıyım ki?! Yok yahu, abartmamışım di mi? ^.^
Herkese mutlu günler. ^.^



Not: Fotoğrafların bazılarını instagram hesabımdan aldım, umarım hepsinin aynı formatta olmaması göz yormuyordur. ;)

25 Ekim 2013 Cuma

İlk Mimim; Kozmetik, Bakım, Güzellik ve Formda Kalma



Merhaba. :)
Nasılsınız? Ben pek bir keyifliyim. İlk kez mimlendim ve çok ama çok sevindim. ^.^ Sevgili Buralı Olmayan'a tekrar teşekkür ediyorum. ;-*
İşte benim cevaplarım;

1.Blogunuzun adı ve linki?
Blogumun adı Sincapppp Nefesi. Aslında oradaki 'p' harfinin 4 tane olması gereksiz, bu yakınlarda kaldırmayı düşünüyorum zaten. :) Sadece vakti zamanında gmail hesabımı açmaya çalışırken 'sincap@..' ismi alınmıştı ben de sistem kabul edene kadar 'sincap'ın sonuna 'p' harfi ekledim ve nihayet 'sincapppp@gmail.com' adresinde kendimi kabul ettirmeyi başardım. :) Blogu da açarken el alışkanlığı 'Sincapppp' yazıvermişim. ;)
Blogumun adresi; sincappppnefesi.blogspot.com  ^.^

2. Ne kadar süredir blog yazıyorsunuz?
Burada ilk yazdığım yazıdan bu yana geçen zamanı mı baz alıyoruz yoksa toplamda yazdığım yazıları mı? :(
Resmî! olarak ilk yazımı 8 Temmuz 2013 tarihinde yazdım. ;)

3.Kilo problemi yaşadığınız dönemler oldu mu?
Eh.. :)) Ortaokuldan bu yana yaşıyorum malesef. Bazı dönemler verdim, bazı dönemler aldım, Sonra yine verdim, yine aldım. En son 2 sene önce 13 kg vermiştim ancak son aylarda yine aldım ve malesef şu anda ideal kilomla aramda 9 kg var. :(

4.Formda kalmak için nasıl bir yöntem uyguluyorsunuz?
Açıkçası ben tatlıyla yaşayan bir insanım. :) O sebeple katı diyetler uygulayamıyorum. Genellikle yapmaya çalıştığım şey porsiyonlarımı dengelemek ve hareketimi artırmak. Bu zamana kadar verdiğim tüm kiloları böyle verdim, kilomu korurken bu sayede korudum ve malesef alma sebebim de yine bunu becerememektir. Şekil A; aylardır yine eve kapandım. İl dışına gidiyorum diyorum ama yine de hep evdeyim, çıktığımız her yere arabayla çıkıyoruz. Bu hareketsizlikle bence az bile kilo alıyorum. :( Off, acilen spora dönmem lazım benim. :/

5.Hayatınızın bir döneminde hiç zayıflama hapı v.b. destek ürünleri kullandınız mı?
Hayır. Açıkçası ben canımı sokakta bulmadım! İdeal kiloda olmak isteğinin başlıca sebebi sağlığımızı idealleştirebilmektir. [Nasıl cümle kurdum ben yahu! :) Herneyse.] Sağlıklı olayım derken sağlığımdan olma fikri hiç mantıklı değil bence. Kilo vermekle alakalı çok sık duyduğum/okuduğum bir cümle var, "Bu kiloları bir haftada mı aldın ki bir haftada verebileceksin?" Kesinlikle böyle düşünüyorum. 
Ama bitki çaylarını lezzet olarak da sevdiğimden gün içerisinde tercih etmeye çalışıyorum. Tabii ölçüyü kaçırmamak şartıyla. ;)

6.Güzelliğinizle ilgili düzenli uyguladığınız bakım kürleri var mı?
Ekstra bir şey yok. Hala günlük bakım olarak Temizleme/Tonikleme/Nemlendirme ve haftalık bakım olarak Peeling/Maske rutinlerimi aksatmamak için savaş halindeyim kendimle. :) İllâ bir şey söylemem gerekirse nem maskesi yeni girdi rutinime, artık haftalık bakımımı Peeling/Kil maskesi/Nem maskesi sırasında yapmaya çalışıyorum. ;)

7.Vazgeçemeyeceğiniz kozmetik ürünleri?
Hepsi. :) Ama -eğer dudak kremlerini kozmetik kategorisinde saymazsak- sivilcelerim için kapatıcı kullanmadan ve rujum olmadan asla diyenlerdenim. :) Hemen arkalarından da pudram ve göz kalemim gelir. ;) Aa, bir de kaş pudram var istisnasız kullandığım ürün olarak. < 3


Biraz uzun oldu sanırım cevaplarım. Evet, özet konusunda biraz kötüyüm. :) Sevgili Buralı Olmayan'a tekrar teşekkür ediyor ve ilk mimimi yapmış olmanın sevinciyle aranızdan ayrılıyorum. :)
Mutlu günler. ^.^

13 Ekim 2013 Pazar

Bayram Alışverişi

Merhaba. :)
Şu an biraz heyecanlıyım çünkü bu post telefondan girdiğim ilk post. :) Haliyle fotoğrafları da telefonla çektim, kaliteleri pek tatmin edici olmadı, kusura bakmayın. :( Ama bilgisayarı ne zaman açabileceğim belli olmayınca, 'maksat alışveriş ise' dedim ve yazıyı bekletmek istemedim. ;) Büyük ihtimalle artık telefondan daha sık yazı gireceğim, umarım sorun yaşamam. :)
Neyse efenim, biliyorsunuz Watsons, Gratis ve Rossmann çok güzel indirimler yaptı bayram öncesi. Buradan hepsine sevgilerimi gönderiyorum. 😍 Yaşadığım şehirde Rossmann olmadığından ben sadece Watsons ve Gratise uğradım. Elimde listeyle gittim bu sefer:) ve fazla gereksiz bir şey almadığımı düşünüyorum. ;) Zaten pazar akşamı gidebildiğim için avm'ye gereksiz bir şey almak istesem de bulamayacaktım büyük olasılıkla. :) Nitekim listemde bir kaç boşluğum da oldu. ;) Ama önce aldıklarım;



Önce Watsonsa uğradım. Niye bilemiyorum ama fiyatlar aynı olduğunda tercihim watsonstan yana oluyor. Senelerin tanışıklığından kaynaklı olabilir. ^.^ Efenim, yukarıda gördükleriniz Loreal Studio Secrets Professional Makyaj Bazı; Bir süredir makyaj bazı arayışındaydım. Bilhassa kolay ulaşabileceğim bir ürün istiyordum. Arada The Balm'ın time balm bazına da aklım kayıyorduysa da tercihim Loreal oldu. Hazır indirime girmişken de kaptım bir tane. ;) Loreal la Touche Magique Perfect Match Highlighting Concealer; Project Panımda bahsettiğim göz altı kapatıcılarından birisi. Kendisi ilk göz altı kapatıcımdır. ^.^ Diyeceksiniz ki elindeki bitti de mi yenisini alıyorsun? Hayır. 😇 Ama çok az kaldı ve bitirmeye çalışırken yeniden kıymetini anladım. Elimde başka kapatıcılarım da olmasına rağmen bunsuz olmaz artık. ;) Max Factor Masterpiece Max Maskara; Adını sanını pek duymadığım bir maskara kendisi. Geçtiğimiz sene lilakutudan küçük boyu çıkmıştı. O zaman çok sevmemiştim, dolgunlaştırma özelliği kafi gelmemişti. Sonradan sonraya -artık yapısı biraz kuruyunca mı yoksa ben mi kıymetini geç anladım, bilemeyeceğim- elim sürekli buna gider oldu. Elimdeki küçük boy bu yakınlarda biter, hazır indirimdeyken yedeklemek istedim. ;) Uni Eye Disk; Bloglarda genellikle methini duyduğum bu ürünü uzun zamandır denemek istiyordum. Ancak tam fiyatını ödemek de istemiyordum. Watsons 20 tl ve üzeri alışverişe kutusunu 5 TL'dan veriyordu, 3 tane alma hakkım vardı ama 2 tanesi fazla fazla yeter gibi geldi. ;)


Ve Gratis alışverişi. Öncelikle Cettua Maskeleri uzun zamandır denemek istiyordum ancak indirimlerde denk gelememiştim bir türlü. Bu indirimde bulunca kapıverdim tabii. Sanıyorum ikisinin de sonuncusunu ben almış oldum. :) Bir de göz altı maskesini denemek istiyorum Cettua'nın ama ondan kalmamıştı. 9'ar liradan %40 indirim uygulandı. Crystal Deodorant; bu deodorantı bir önceki bayram indiriminde de almıştım denemek için. Ama onu ablama verince bana yenisini almak düştü. ;) 6 liradan %40 indirim uygulandı ancak bu deodorantın normal fiyatı 5 tl değil miydi yahu?! Nivea Nem Maskesi; 2 gün önce cildimin nemsizliğinden dertli olduğumu yazmıştım. Henüz tam boy nem maskesi alamayınca en azından niveanın bu iki kullanımlık maskelerinden alayım dedim. % 50 indirimli oluşu da bahanem olmuş olabilir tabii. :) Normal fiyatı 6,50 TL tanesinin. Ecotools Büyük Pudra Fırçası; Büyük dediğine bakmayın, bana o kadar büyük gelmedi. :) Pudra fırçası ihtiyacım var. Aslında Real Tecniques pudra fırçasını almak istiyorum ama real tecniques alışverişimi sürekli erteleyince dayanamadım daha fazla. Fazla pudra fırçası göz çıkarmaz zaten. :) 25 TL üzerinden %30 indirimliydi. Eklips Makyaj Çantası; 3 ayrı gözü olan kocaman bir makyaj çantası. Uzun zamandır gözüm vardı ancak acil ihtiyacım olmadığından erteleyip duruyordum almayı. Kısmet bu indirimeymiş. :) %40 indirim uygulandı ancak daha önce 12 TL olan fiyatını da 16,50 TL'ya çıkarmışlar. Ve fotoğrafta da gördüğünüz üzere yine Uni Eye Disk :) Gratiste de 30 tl üzerine 5 liradan veriliyordu. Dayanamadım, bir tane daha aldım. :)

Özetle;
İndirimler gayet güzeldi. :)
- Watsons Live Clean ürünlerinde yine indirim yapmamıştı. :( Umarım en kısa sürede Live Clean indirimiyle şenlendirirler banyolarımızı. ^.^
- Dikkatimi çektiği kadarıyla Gratis çoğu ürününe zam yapmıştı.
- Ecotools fırça için gratisin indirim oranı watsonstan daha fazlaydı (%25 - %30) ancak gratisteki fiyat daha yüksekti sanırım. Emin olamadığım için aldım gitti. :)
- Gratis resmen yağmalanmıştı. :) Ben şehrimden böyle bir performans beklemiyordum açıkçası. :) Listemde Giovanni şampuan ve Benri pamuklar da vardı, yedekleyecektim ancak bulamadım. :)
- Lorealin BB kreminden almak istedim ancak Watsonsa henüz gelmemişti, gratiste de açık rengi tükenmişti. :) BB ihtiyacım var. Hiç değil hazır indirim varken maybelline inkini alırım yeniden diyordum. Paketin sonlarına doğru kullanılmaz hale gelmişti ama yine de başlarda severek kullanmıştım. ;) Sonrasında severek takip ettiğim ve cilt tiplerimizin de benzer olduğu bir kaç bloggerın Loreal aldığını görünce yeniden maybelline alacağıma en azından onu denemiş olurum diye loreal almaya karar vermiştim. Tamam loreali bulamadım ama onu bulamayınca neden maybelline i de almadım, o kısmı bilemiyorum. :) Bu kadar da ezbercilik olmaz ki yahu!! :)))
- Avm'den çıkarken bir an duraladım. Benim göz makyaj temizleyicisi de almam lazımdı onu unuttum diye. Az daha geri dönüyordum ancak jeton düştü sonunda. 'Sıvı temizleyici almayı unuttun ama 3 paket göz pedi aldın. Yuhh yani, daha ne alacaksın??' Uslu uslu iç sesimi dinledim ve yürümeye devam ettim. :))
- Bir de aldığım maskaranın ambalajına bayıllldımm!! 😍 Sizce de çok şık değil mii?! < 3

Hmm, bir de bu var;


Bu da migrostan. :) Elimdeki dudak kremlerinden ikisini bitirmeyi başardım, bitenler yazısını yazabilirsem göreceksiniz inş. ;) Yeni bir dudak kremini hakettim yani. :) Market alışverişi yaparken bunun da 3 liraya indiğini görünce attım sepete. ;) Ben ihtiyaçlarımı karşılamış olduğumdan pek dikkat etmedim ama sanırım migrosta da güzel indirimler mevcuttu. ;)

Eveet, bir indirim haftasını daha bu şekilde atlattım ben. :) Sabahtan beri Gratis fişini inceliyorum 'bir yerde hata mı var acaba, bu kadar tutmaması gerekiyordu toplam tutarın' diye. :)) Sonuçta hata falan yok tabii. Yine pahada fazla yükte hafif bir alışveriş olmuş tüm kozmetik alışverişleri gibi. :) Umarım herkes memnun çıkmıştır mağazalardan. :)
Mutlu günler. :)